Güzelliklerle Uğraşanların Üzerine Güzellik Siner 17 Mayıs 2017, 13:59
Akademinin 3. oturumunda İl Milli Eğitim Şube Müdürü Eğitimci-Yazar Mustafa Küçüktepe “Edebiyata Giriş” temel kavramlar konusunda öğrencilere açıklamalarda bulundu.
Akademinin 3. oturumunda İl Milli Eğitim Şube Müdürü Eğitimci-Yazar Mustafa Küçüktepe “Edebiyata Giriş” temel kavramlar konusunda öğrencilere açıklamalarda bulundu. Edebiyatta ve şiirde önemli bir yere sahip olan hususlardan ve özellikle de Divan Edebiyatında önemli bir yere sahip olan Na’t Şiirlerinden bahsetti. İnsanın hangi ortamda bulunursa o ortamın özelliklerinin kendi üzerine sineceğini ve güzel ve hoş ortamlarda bulunan insanların da bu güzelliklerden istifade edeceğini ifade etti. Bugünlerde yaşanan kutlu doğum coşkusuna değinen Küçüktepe insanların bu güzel ortamlarda, gül kokusunun yayıldığı ortamlarda bulundukları zaman bu kokuları ve oralarda yaşanan güzel hislere ortak olacaklarının da altını çizdi. Yaşanılan ortamların güzel olması insanların buralardan istifade edecekleri şeylerin de güzel olacağını belirterek, bu güzelliklerden istifade edenlerin de etraflarına güzel şeyler yayacaklarını ifade etti. Ayrıca etrafımıza güzellikleri yaymak için gayret göstermenin de önemine vurgu yaparak iyi ve güzel işlerle uğraşmanın, etrafı ve arkadaşları da güzelleştireceğini vurguladı. Sevgili Peygamberimizin Na’tlarında yer alan gül temasının önemine de değinen Küçüktepe şunları ifade etti:
“Gül narindir, güzel kokuludur, nazlıdır ve aynı zamanda da dikenlidir, insanın ruhunu dinginleştirir, güzel kokular yayar. Divan edebiyatında da gülle birçok şey anlatılmıştır. Gülle alakalı birçok şiirler yazılmış ve çeşitli duygular ifade edilmiştir. Gül başlığı ile saatlerce konuşmak mümkün ama konumuz edebiyat olunca bu konu ile ilgili şiirlerde ve edebiyat eserlerinde yer alan gül motiflerini ele almak gerekir.”
Mustafa Küçüktepe konuşmasında daha sonra değişik şairlerin şiir örneklerinden bahsederek, özellikle halk edebiyatının en önemli şiir örneklerini vermiş olan Yunus Emre’nin “Söz Ola Kese Savaşı” şiirini okuyarak bu şiirde belirtilen sözün ne kadar önemli ve anlamlı yere sahip olduğunu ifade etti. Sadece bu şiirin bile başlı başına bir dönem boyunca okutulması ve üzerinde durulması gereken özelliğe sahip olduğunu vurguladı. Küçüktepe bu şiir ve şiirle ilgili diğer meselelerle ilgili şunları kaydetti:
“Bu gördüğümüz beş altı kıtalık bir şiir bile bir dönem boyunca anlatılabilecek bir geniş perspektife sahiptir. Yunus Emre’nin bu eseri şiirin edebiyatımızda ve sözün ne kadar önemli olduğunu anlatır. Kendisi edebiyat hakkında ders verir. Çok basit gibi gözüküyor ama ne diyor sözü pişirmek yani bir kişi söylediği sözü iyice bilecek. Bildiği şeyleri de iyice pişirecek ve öyle söyleyeceksin ki o söz savaşı bitirecek. Ve bir söz söyleyeceksin ki zehirli bir yemek bal ve yağ haline gelecek. Dolayısıyla bu şiirin üzerinde bile birkaç saat konuşmak, anlatmak mümkündür. Edebiyatımızda öz bir şiirdir. Yunus Emre’nin şiirlerini mutlaka okumak ve bilmek gerekiyor. Divan Edebiyatında çok değerli önemli şahsiyetler yetişmiş. 12. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar varolan bir edebiyattır Divan Edebiyatı. Kasideler, na’tlar ve sembolizmin de etkisi önemlidir. Batıda sembolizm 19. yüzyılda ortaya çıkmasına rağmen Divan Edebiyatında çok önceden olan bir şeydir.”
Mustafa Küçüktepe daha sonra Divan Edebiyatının önemli örneklerini veren Fuzuli’nin “Su Kasidesi”ne yer vererek, bu şiirden 5 beyitlik kısmını okudu. Daha sonra da okuduğu beyitlerle ilgili açıklamalarda bulunarak, “Su Kasidesi”nin edebiyatımızda ve özellikle de Divan Edebiyatındaki önemli yerini anlattı. Daha sonra konuşmasında modern şiirimizin en önemli temsilcilerinden olan Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya Türküsü” adlı şiirini okuyarak bu şiirin de edebiyatımız açısından son yüzyıldaki önemli eserlerden birisi olduğu üzerinde durarak, Necip Fazıl’ın şiir ve edebiyatımızdaki yeri üzerinde durdu. Küçüktepe, daha sonra kendisinin şiir örneklerinden de okuyarak öğrencilerin şiirleri ile ilgili görüşlerini ve düşüncelerini aldı. Divan edebiyatındaki sembolizm etkisine de değinerek, şiirde sembolizmin çok önemli olduğunu vurguladı. Divan edebiyatındaki bu sembolizme ve imgelere değindikten sonra, günümüz şair ve düşünürlerinden olan Sezai Karakoç’un kaleme aldığı “Na’t” tan bahsederek, günümüz şiir anlayışından da kısaca bahsederek konuşmasını tamamladı.
DIĞER HABERLER
-
“TARİH YAŞANAN ZAMANIN VE HALİN BİR AYNASIDIR”
28 Ağustos 2023, 14:14 -
İKİ ESER VE İKİ AYRI MEDENİYET TASAVVURU
17 Mayıs 2017, 14:13 -
DOĞUDA VE BATIDA DEVLET VE SİYASET FELSEFESİ
17 Mayıs 2017, 14:11 -
“ERDEMLİ TOPLUM BİLGİ VE HİKMET TOPLUMUDUR”
17 Mayıs 2017, 14:10 -
Türk Siyasetine Yön Veren Yapısal Dinamikleri
17 Mayıs 2017, 14:09 -
İslam Medeniyeti Bir Hareket Ve Transit Medeniyettir
17 Mayıs 2017, 14:04 -
Farklı Milletler Osmanlı Bayrağı Altında Yüzlerce Yıl Kardeşçe Yaşadı
17 Mayıs 2017, 14:03 -
Düşünce Bir Kişinin Değiş Bütün Bir Medeniyetindir
17 Mayıs 2017, 14:01 -
Güzelliklerle Uğraşanların Üzerine Güzellik Siner
17 Mayıs 2017, 13:59 -
Pozitivist Zihinden Kurtuluş Olmadan Özgürleşme Olmaz
17 Mayıs 2017, 13:57